Nasıl hayatımızı kontrol ederiz? Ne yaparak bir şeyler isteriz? İhtiyaçlarımızı, duygularımızı nasıl ifade ederiz?
Etrafımızda olup bitenleri nasıl anlıyoruz? Nasıl arkadaş ediniyor, birlikte vakit geçiriyor, geçmişte olanları düşünüyor ve gelecek güzel günlerin hayalini kuruyoruz?
Tüm bu sorulara çok farklı açılardan cevap verilebilir elbette. Benim kendi penceremden baktığım zaman gördüğüm, kelimeler ... Bilgi edinmek için, düşünmek için, akıl yürütmek için, hatırlamak ve tüm bunları ifade etmek için...
Sadece kelimeler mi? Sesler? Cümleler? Bağlaçlar? Yapılar? Ortak bir “dil”e ihtiyaç duyuyoruz başkalarını anlamak için, kendimizi anlatmak için ve bunun için konuşuyoruz. Hiyeroglif yetmemiş. Sözel dili oluşturmuşuz ve onun nerdeyse sınırı yok. Sözün sahibi onu nasıl kurgularsa, hangi kelimeleri hangi amaçla biraraya getirir ve nasıl bir vurguyla, tonlamayla söylerse anlam ortaya çıkıyor ve her bir bireyin konuştukları kendine özgü oluyor...
Bu kadar yaratıcı, özgün ve komplike bir sistemi anlamaya çalışmak benim işim ve bu yapının içinde konuşma, dil ve iletişim güçlüklerini anlamak. Elbette konuşma, dil ve iletişim güçlüklerini bir dilbilimci gözünden de anlamaya çalışabilirdim ya da bir psikolog veya sosyolog... Nasıl bir konu bu? Her yere uzanıyor.
Ben çocukları anlamak istiyorum. Konuşmayı neden öğreniriz ve nasıl? Öğrenemezsek ne olur? Ne yaparız, nasıl kompanse ederiz? Öğrenememek bizi nasıl etkiler?
Konuşmayı iletişim kurmak için öğreniriz. Önce mimikler, yüz ifadeleri, işaret etmeler beden dili ile başlarız konuşmaya ve konuşulanları anlamaya. Sonra bunlar kelimeleri ve cümleleri kullanmamıza yolu açar. Günlük hayatımızın ve tüm yaşantımızın bir parçasıdır konuşma. Çocukken ne kadar çok konuşursak ve konuşulursak o kadar çok öğreniriz bu beceriyi.
İlk kelimelerimizi hayatımızın ilk yılında söyleriz. “Baba”, “mama”... Kelimeler bilgidir. Her bir yeni kelimeyle etrafımızdaki hayatı öğreniriz, herşeyin ismini öğrenmekle başlayarak. “Masa”, “su”, “attaa”... Dil becerilerimiz geliştikçe kelimeler ezberlenmiş, eşleştirilmiş isimler olmaktan çıkar, düşünme aracına dönüşür. Kelimeleri birbirine bağlamaya başladıkça bir zincir gibi, daha çok düşünmeye, anlamaya, hatırlamaya ve anlatmaya başlarız.
Konuşabilmek küçücük çocuklara kendi sosyal ve duygusal hayatları üzerinde bir kontrol sağlar. Arzu ettikleri şeyleri isteyebilmelerini, deneyimlerini paylaşmalarını, neler olup bittiğini anlamalarını, üzüldüklerinde veya biryerleri ağrıdığında bunu ifade edebilmeyi. Kısacası konuşmak miniminnacık çocukları etraflarındaki yetişkinlere bağlar.
Okul öncesi yaşlarda da konuşmak çocukların diğer çocuklarla arkadaş olmasını, birlikte oynamasını, birbirlerini desteklemeyi veya anlaşmazlığa düştüklerinde çözüm aramalarını sağlar.
Okul çağlarında ve devamında ise her zaman insan ilişkilerinin, gelişimin, öğrenmenin, seyahat etmenin, alışveriş yapmanın ve bir işte çalışmanın odağı olmuştur konuşma.
Peki ya konuşamayan çocuklar? Konuşmayı öğrenmekte güçlük çekenler, geriden takip edenler, net konuşamayanlar, kendini yeterince ifade edecek kadar konuşamayanlar...
Bir çok insanın kolayca, hiç çaba göstermeden, farkında bile olmadan öğrendiği konuşma becerisini, dil ve iletişim becerilerini bazı çocuklarımız çaba sarfederek, zaman ve emek harcayarak öğrenmektedir. Onların bizim desteğimizle, etkili değerlendirme, sağlam bir program, sabır ve sevgiyle öğretmemize, bu zorlu yolda onların yanında yürümemize ihtiyaçları vardır.
Down sendromlu çocuklar çok iyi iletişimcidirler. Bebekliklerinden itibaren etraflarındaki kişilerle etkileşim içinde olmakla doğrudan ilgilenir, buna ihtiyaç duyar ve çaba gösterirler.
Ancak konuşma ve dil gelişiminde yaşıtlarından geri kaldıkları için daha çok mimiklere ve bedensel dili kullanmaya ağırlık verme durumunda kalırlar.
Bir kere konuşmaya başladıklarında ise herkesle aynı seviyede iletişim kurar, bu beceride geri kalmaz ve bunun için geliştirmekte oldukları konuşma ve dil becerilerini çok iyi bir seviyede kullanırlar, özellikle de bu konuda evde, okulda ve toplumda hassasiyetle desteklendiler, yüreklendirildilerse. Ancak konuşma netliğini geliştirmekte ve dilbilgisi yapılarını öğrenmede güçlük çekmeye devam ederler.
Konuşma ve dil becerileri, hem düşünme, akıl yürütme ve hatırlama gibi bilişsel/zihinsel becerilerin gelişiminde esas olduğu için hem de toplumun bir parçası olmanın önemli noktalarından biri olduğu için konuşma ve dil becerilerinin yakından takip edilmesi ve geliştirilmesi, down'lu çocukların aileleri, öğretmenleri ve terapistleri için bebeklikten yetişkinliğe birincil hedefleri olmalıdır.
Tipik Dil Gelişimi Basamakları
Minicik bir bebeğin kocaman bir yetişkin olması sürecinde her şey sırayla değil mi? Önce oturuyor, sonra emekliyor ve en son yürüyoruz. Ya da başka bir açıdan bakarsak önce uzun geceler boyunca ağlarken bir de bakmışız ki yürüyor, konuşuyor ve bezden kurtuluyoruz.
Yani önce yürüyüp sonra konuşuyor muyuz? Yürümeden konuşabilir miyiz? Konuşma gelişimi 1 yaş, 2 yaş civarında ilk sözcükleri söylememizle birlikte mi başlıyor? O zamana kadar neler oluyor?
Konuşmanın değil tabi ama konuşma gelişiminin henüz anne karnında işitme ile başladığını biliyoruz ve konuşma gelişimi ve dil gelişimi birlikte birbirinin içine geçerek gelişse bile, dil gelişimini geniş bir şemsiye, konuşma gelişimini de onun altında bir parça olarak inceleyebiliriz.
Biz sadece bu komplike sistemi anlayabilmek ve anlatabilmek için birbirinden ayırıyoruz. Gelişimin sıralı olmasını da her bir becerinin bir sonrakinin önkoşulu olması olarak açıklayabiliriz.
Emeklemeden yürüyen çocuklar var elbette ancak yürümeden koşan? Konuşamadan okuyabilen var ama okuyamadan yazan? Her bir becerinin gelişimi bir sonrakinin yapılabilmesi için önkoşuldur. Ancak bazı beceriler atlansa bile bazen genel gelişim kendi içindeki hiyerarşide ilerleyebilir. Bazen ise gelişim doğal süreci takip edemez ve gecikir.
Gecikmiş konuşma ve dil becerilerini anlayabilmenin önkoşulu ise tipik konuşma ve dil gelişiminin basamaklarını incelemek ve bu basamakları anlamaktan geçer. Bir bebeğin ve çocuğun ay ay gelişiminin basamaklarından önce de aşağıda verilen kavramların üzerinden geçelim.
Konuşma için Gerekli Olan Beceriler ve Bilgi:
- Karşılıklı iletişim becerileri
- Alıcı dil ve ifade edici dil becerileri
- Sözel dil becerisi
- Kelime dağarcığı ve dilbilgisi
- Konuşma becerisi
Karşılıklı İletişim Becerileri:
- Gülümseme, göz kontağı, sıra alma, konuşmayı başlatma ve sürdürme, beden dili, yüz ifadeleri gibi becerileri kapsar.
- Alıcı dil becerisi: Dinleyen kişinin konuşan kişiyi ne kadar anladığını gösterir en genel anlamıyla.
- İfade edici dil becerisi: Konuşan kişinin kendini ne kadar etkili anlatabildiğini.
- Kelime dağarcığı: kelimelerin anlamını bilme ve yerli yerinde kullanma olarak kısaca tanımlanabilir.
- Dilbilgisi: kelimelerin nasıl çoğul yapılabildiği, hangi kelimelerle soru sorulduğu veya sorulara nasıl cevap verileceği gibi o dile ait özelliklerdir.
- Konuşma becerisi: konuşma seslerini net çıkarabilme ve doğru şekilde biraraya getirerek kelimeleri söyleyebilme, kelimeleri arka arkaya net bir şekilde birleştirerek cümleler kurma becerilerini kapsar ve bu cümleleri doğru vurgu ve duyguyla söyleyebilmeyi.
Konuşmayı öğrenirken geçtiğimiz aşamalara veya başka bir bakış açısıyla sırasıyla geliştirdiğimiz becerilere, birbirinin önkoşulu olan becerilere genel hatlarıyla bakacak olursak:
• 0 -12 ay:
- İletişim: Ağlama, göz kontağı, gülümseme, dinleme/ bakma, sesler çıkarma, sıra alma, ortak dikkat, mimikleri kapsar.
- Kelime Dağarcığı: bazı kelimeleri anlamayı.
- Dilbilgisi: -
- Konuşma: Babıldama, babıldama seslerinin anadil seslerine benzemesi sürecini.
• 12 – 24 ay:
- İletişim: Kelimeler aracılığıyla ifade edilen anlam sayısında müthiş artış olmuştur.
- Kelime Dağarcığı: Önce ilk 10, sonra ilk 50-100 kelimelik bir dağarcık oluşur.
- Dilbilgisi: İki kelimeyi biraraya getirerek söylemeye başlar.
- Konuşma: Sesli ve sessiz harflerin üretiminde konuşma netliği henüz tam oturmamıştır.
• 24 – 36 ay:
- İletişim: Sohbet başlatır.
- Kelime Dağarcığı: Ayda yaklaşık 25 yeni kelime ekleyerek kelime dağarcığını yaklaşık 300 kelime civarına çıkarabilir.
- Dilbilgisi: 3-4 kelimeyi biraraya getirerek, dilbilgisi kurallarına uygun olmasa da uzun cümleler kullanmaya başlar.
- Konuşma: Sesli ve sessiz harflerin üretiminde doğru seslendirme artar
• 36 – 60 ay:
- İletişim: Ne söylediğini karşı taraf anlamadığında söylemek istediği şeyi değiştirerek tekrar ifade etmeye gayret eder.
- Kelime Dağarcığı: gayet hızlı bir şekilde dağarcığı genişlemektedir.
- Dilbilgisi: Çok daha fazla sayıda düzgün cümle yapısı kullanmaya başlar.
- Konuşma: Sesli ve sessiz harflerin üretiminde doğru seslendirme artmaya devam eder.
• 5 -7 yaş:
- İletişim: Tarif etmeyi, detaylı anlatmayı öğrenmeye başlar, bir konu hakkında daha uzun süre sohbet etmeyi becerir, hikayeler anlatır, 5N 1K soruları sorarak net bilgiye ulaşmaya çalışır.
- Kelime Dağarcığı: 5 yaş civarı yaklaşık 2000 kelimelik bir dağarcığa ulaşmıştır.
- Dilbilgisi: Düzgün cümle yapısı kullanma oturmuştur. Nispeten daha zor dil özelliği olan kelimeler kullanmaya başlar.
- Konuşma: Konuşma nettir.
• 7 – 16 yaş:
- İletişim: Sohbeti karşı taraftan gelen bilgi akışına göre yönlendirebilme, gerekli soruları sorabilme, açıklama yapabilme, şakalar yapabilme ve olayların arka planında yatanları konuşabilme hatta tartışabilme becerisine ulaşmıştır.
- Kelime dağarcığı: 7 yaş itibariyle yılda yaklaşık 3000 yeni kelime dağarcığa katılmaktadır. 16 yaşına ulaşıldığında
50.000 kelimelik bir dağarcığa sahip olma olasıdır.
- Dilbilgisi: İleri seviye dilbilgisine hakimdir, bir çok yapı önce okuma ve yazma becerisinde kazanılır daha sonra konuşma becerisine aktarılır.
- Konuşma: okumaya bağlı olarak konuşma hızı, netliği artmaya devam eder.
Görüldüğü gibi beceriler kolaydan zora, basitten karmaşığa doğru ilerler. Her bir yeni beceri bir sonrakinin üstüne konur ve kendinden önce gelenden güç alır. Daha öncede belirttiğimiz gibi dil gelişimi henüz anne karnında işitmeyle başlarken konuşma gelişimi de bebeğin doğduğu ilk günden itibaren sesleri duyması ve her duyduğu sese bir anlam yüklemeye ve buna bir de kendince karşılık verme çabası ile başlar. Bu, yüksek ve sert bir sese karşı ağlama da olabilir, annesinin gözlerinin içine bakıp onun agucuklarına gülümsemek de...
Çocuklar konuşmaya başlamadan çok önce konuşulanları anlamaya başlarlar ve bu onların kendi konuşmalarının en önemli aşamalarından biridir. Dolayısıyla bebekle, çocukla konuşurken dikkat edilmeli, özen gösterilmelidir. Bebeğin, çocuğun yaşına göre anlama becerileri, konuşma becerileri takip edilmeli, eğer bir gecikme varsa bir uzmana görünmelidir.
Bazı gecikmeler sorunsuzdur. Hafif bir destekle veya hiç desteksiz, aile yönlendirmesiyle çözülebilir. Ancak bazıları erken aşamada yakalanmalı ve 0-3 yaş konuşma gelişiminde kritik bir zaman olduğu için vakit kaybetmeden çocuğun ihtiyaç duyduğu müdahele uygulanmalıdır. Tabi ki tüm bunlara en doğru bir konuşma terapisti karar verebilir.
Gecikerek Gelişen Dil Becerileri
Önceki yazıda üzerinde durduğumuz gibi aslında Down'lu çocuklar iyi birer iletişimcidir. Ki bu çok önemli bir özellik ve konuşma ve dil gelişimi içinde çok büyük bir gerekliliktir. Bebeklikten itibaren sosyal iletişime ihtiyaç duyan Down'lu bebek bu iletişimi kurar. Ancak anatomik yapılarındaki farklılıklar, varsa duyma becerilerindeki kayıp, işitsel ayırma becerisi, kısa hafıza, motor güçlükler gibi sebeplere bağlı olarak önemli bir konuşma ve dil gecikmesi yaşadıkları için, tipik gelişim gösteren çocuklara kıyasla daha uzun süre sözel olmayan iletişim becerilerini (örneğin beden dili ile kendini, istek ve ihtiyaçlarını ifade etmek gibi) kullanmak ve bu becerilere sırtlarını daha uzun süre dayamak zorunda kalırlar.
Belli bir noktada ise bu gecikmenin kendisi de bir sebep haline gelir çünkü Down'lu bebek/çocuk konuşma becerisini, dil becerilerini yeteri kadar deneyimleyememektedir.
Konuşma ve dil gelişiminin gecikmesi sadece bu iki alandaki gelişimi değil bilişsel becerilerin de gelişimini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Düşünme, akıl yürütme ve hatırlama becerileri, dil gelişimi ile paralel olarak gelişmekte olduğu için bilişsel alanda da down'lu çocukların en iyi şekilde ilerleyebilmesi için etkili erken müdahele programlarına çok önem verilmeli, Down'lu çocuklar, konuşma ve dil gelişiminde ailelerinden ve çevrelerinden hem en erken, hem de en iyi desteği görmelidir. Böylece çocuklar dil becerilerini ve buna bağlı olarak bilişsel becerilerini geliştirebilmek için en çabuk en yoğun ve en doğru yönlendirmeyi alabilir ve yeteri kadar pratik yapması için gerekli ortamları bulabilir.
Aşağıdaki bilgilerle Down'lu çocukların ve bir önceki yazıyla tipik gelişim gösteren çocukların konuşma ve dil gelişim çizgisini karşılaştırırsak genel hatlarıyla gelişimin aynı kilometre taşlarını takip ettiğini sadece belli noktalarda zamansal farklılıklar oluştuğunu görürüz.
Konuşmayı Öğrenme - Zaman Çizelgesinin Down Sendromlu Çocuklarımızdaki Yaklaşık Seyri:
0 -12 ay:
- iletişim: ağlama, göz kontağı, gülümseme, dinleme/ bakma, sesler çıkarma, sıra almayı kapsar.
- kelime dağarcığı: bazı kelimeleri anlamayı.
- dilbilgisi: -
- konuşma: babıldama ve anadile karşı kulak dolgunluğu
12 – 24 ay:
- iletişim: ortak dikkat, mimikleri kapsar ve kelimeler aracılığıyla ifade edilen anlam sayısında müthiş artış olmuştur.
- kelime dağarcığı: İşaret dilini kullanmaya başlar. İlk 10 kelimeyi söylemeye başlar.
- dilbilgisi: -
- konuşma: kelimelerin başlangıç sesli ve sessiz harflerini tek ses şeklinde üretmeye başlar.
24 – 36 ay:
- iletişim: sohbet başlatır. İşaret eder, ister.
- kelime dağarcığı: İlk 30 kelimeye sahiptir. Anlaması konuşmasından öndedir.
- dilbilgisi: iki kelimeyi biraraya getirerek söylemeye başlar.
- konuşma: Konuşma anlaşılırlığı çok net değildir.
36 – 60 ay:
- iletişim: ne söylediğini karşı taraf anlamadığında söylemek istediği şeyi değiştirerek tekrar ifade etmeye gayret eder.
- kelime dağarcığı: İlk 100 kelimeye sahiptir. 5 yaşına geldiğinde 300 kelimeye ulaşacak kadar hızlı bir şekilde dağarcığı genişlemektedir.
- dilbilgisi: 3-4 kelimeyi biraraya getirir. Dilbilgisi kurallarını yavaş yavaş kavramaya başlar. Uygun olmasa da uzun cümleler kullanmaya başlar. Çok daha fazla sayıda düzgün cümle yapısı kullanmaya başlar.
- konuşma: Sesli ve sessiz harflerin üretiminde doğru seslendirme konusunda ilerlemektedir.
5 -7 yaş:
- iletişim: Kısa hikayeler anlatmayı öğrenmeye başlar.
- kelime dağarcığı: Kelime dağarcığı hızla artmaya devam etmektedir. 7 yaşına geldiğinde 400 kelime civarında olacaktır.
- dilbilgisi: “Telegraf cümleleri” kullanmaya başlar. Kısa cümleleri daha doğru şekilde kurmaya başlamıştır. Anahtar kelime kullanmaya başlamıştır.
- konuşma: Sesli ve sessiz harflerin doğru üretiminde hızla ilerlemektedir.
7 – 16 yaş:
- iletişim: Bir konu hakkında daha uzun süre sohbet etmeyi becerir, 5N1K soruları sorarak detay bilgi talep eder, hikayeler anlatmaya başlar, dili sosyal amaçla kullanmaya başlar, olay ya da kişiler hakkında ne kadar bilgi vermesi gerektiği konusunda dinleyenin neler bildiğini önemseyerek anlatacaklarını anlatır, uzun açıklamalar yapabilir, uzun yönergeler verebilir, şaka yapabilir, geçmişte yaşadığı deneyimler hakkında konuşabilir.
- kelime dağarcığı: Her geçen yıl daha da çok yeni kelime öğrenmeye devam etmektedir ancak büyük çocukların ve gençlerin ne kadarlık bir kelime dağarcığına ulaştıkları bilinmemektedir.
- dilbilgisi: Doğru cümle yapısı kurma konusunda yavaş yavaş ilerlemektedir. İleri seviye dilbilgisi konularını, kurallarını öğrenmektedir. Bu öğrenme konuşmadan ziyade daha çok okuma ve yazma becerilerinde olmaktadır.
- konuşma: Konuşma netliği giderek artmaktadır. Okumaya bağlı olarak konuşma hızı, netliği artmaya devam eder.
Bu farklılıkların zamansal noktada oluşu erken ve etkili bir müdahele ile Down'lu bir çocuğun tipik gelişim gösteren bir çocuk ile aynı kilometre taşlarından geçebileceğinin bize en güzel kanıtıdır.
Yukarıdaki bilgilerden de görüldüğü gibi ilk kelimelerin öğrenilişi bebekliğin de ilk zamanlarına denk gelmektedir. Ve her kelime ile bebeğin etrafındaki dünya ile ilgili bilgisi artmaktadır. Böylece etrafındaki dünya hakkındaki düşünme becerisi gelişmektedir. Bir kere kelimeleri yan yana dizmeye başladığında ise kelimeler düşünmenin, akıl yürütmenin ve hatırlamanın en güçlü yolu haline gelir. Etrafıyla iletişim kurar, istek ve ihtiyaçlarını anlatır, kendini ifade eder. Sosyal hayatı öğrenmeye başlar. Bu becerileri hızla gelişmekte olan küçük bir çocuğun dünyası da böylece büyümeye başlar.
Ece ERDAT ÇEKEREK
Eğitimci, M.Ed.
Konuşma, Dil ve İletişim Güçlükleri
Öğrenme Güçlüğü – Okuma ve Yazma Güçlükleri
Referans:
• Buckley SJ. Speech, language and communication for individuals with Down syndrome — An overview. Down Syndrome Issues and Information. 2000.
• Bee H., Boyd D. The Developing Child – Pearson, 2004.